default_mobilelogo

Sakız adası doğası ile şaşırttığı kadar tarihi kültürü ile de şaşırtıyor herkesi... Çarşının içine girdiğimizde Osmanlı yapıları ile karşılaşınca; şaşkınlığım da,

 

bu yapıları korumalarında ki özene duyduğum saygı da artıyor resmen.

Sakız adası limanı oldukça büyük bir liman ve tüm gezilecek yerler bu liman etrafında.

 

 

Kısaca Sakız Adası'nın tarihi

Sakız adası, kritik konumu, batıyla bağlantısı olması ve damla sakızının tekeli olduğu için kritik bir noktada bulunuyor.  1500 lü yıllarda, Jüstinyani Birliği tarafından yönetilirken, Osmanlı’ya vergi vermek zorundaymış halk. İmparatorluğun batıya açılma hedefleri neticesinde 1566 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından işgal ediliyor. Zaten bağlı oldukları imparatorluk tarafından işgal edilmeleri pek normal olduğundan savaş olmadan ele geçiriliyor Sakız adası. Ancak halka bazı imtiyazlar veriyor ve Müslüman nüfusun adaya yerleşmesini kısıtlıyor. Sadece kale içinde yaşayan Müslümanlar bulunuyor. Bu nedenle de Osmanlı mimarisi sadece merkezde göze çarpıyor, hiçbir köyde Osmanlı mimarisinin izine rastlanmıyor.

Aploratia Çarşı: Kapalıçarşının küçüğü gibi düşünebilirsiniz. Herşey var ancak akşam 10 gibi mağazalar kapanıyor ve siesta yapıyrlar. Saatleri uyduramadığımız için biz pek gezemedik.

Vunakiu Meydanı: Etrafı Osmanlı eserleriyle çevrili, yeşil, kocaman bir şehir parkı. Ben bu blogda pek tarih anlatmam zaten şahsen pek sevmem ama meydan etrafındaki bir yapıdan bahsetmeden olmaz.

1.Melek Paşa Çeşmesi ya da Mermer Çeşme: Mehmet Melek Paşa tarafından yaptırılmıştır ve Adanın yüksekliklerinden, limandaki gemilere ve donanmaya su gelmesini sağlayan büyük bir su tesisatına sahip yapıdır. O kadar güzel bakılmış ve korunmuş ki, mermerler gerçekten parlıyor. Hemen çarşının içinde, meydan parkının kenarında bulunuyor.

2.Bu heykel Osmanlılardan kalmamış muhtemelen ama çok iyi görünüyordu. Ben çok sevdim. Merkezde National Bankın hemen yanında.

3.Abdülhamit Çeşmesi: Adanın hayrat çeşmelerinden sadece bir tanesi. Avrupa, Neoklasil ve yeni Osmanlı barok akımlarının etkisinde yapılmış mimari. 1991 yılında gördüğü restorasyon sayesinde oldukça etkileyici. Meydan parkının içinde bulunuyor.

4.Mecidiye Cami-Bizans Müzesi: Sultan Abdülmecit Döneminde yani 1850’lerde hazne parasıyla inşa edilmiştir. Lozan anlaşmasıyla Müslüman halkın adayı terk etmesiyle cami kullanılmayınca Bizans Müzesi olarak kullanılmaya başlamıştır. İçinde Çok sayıda Bizans kalıntısı bulunmaktadır. Girişi 6 euro. Minarenin ışıklandırması akşamları yanmaktadır. Bu hali ile klişelerin arasında bir cami minaresi gerçekten görülmeye değer.

5.Mecidiye Cami Çeşmesi: Cami bahçesinin içinde yer alan 4 taraflı bir çeşmedir. Şair Ziver tarafından yazılan yazıtlar ve çiçek süslemeleri 3 tarafında bulunurken. Çeşmenin 4. Yüzünde donanma tarafından yapılmış bir güneş takvimi yer almaktadır.

6.National Bank, yine Osmanlı mimarisi olmayan ama etkileyici görünen tarihi binalardan. Hemen meydanda.

Sakız Kalesi

Kale, okadar şehir içinde ki her gün defalarca etrafında dolaşıyorsunuz. Kale defalarca bombalanmış, defalarca deprem görmüş ki restorasyonu hala devam ediyor ancak kale içindeki Müslüman mahallelerinin durumu pek de iyi sayılmaz.

 

 

Kale içinde ufak bir meydan var. Meydanda birçok kafe var. Tarih içinde oturmak ilginç bir duygu…

Kalenin batı tarafında elinde zeytin yapraklarıyla Yanni Pappa’nın heykeli yer alıyor. Ayrıca batı tarafından kaleye girdiğinde karşına Justinyen’in sarayı çıkıyor ki şu anda sergi salonu olarak kullanılıyor. Giriş 2 eurodur.

Diğer gezilecek tarihi yerler ise aşağdaki gibi Ancak ben gezmedim, umarım siz vakit bulursunuz.

Bayraklı cami, Osmaniye Cami, Osmanlı Hamamları, Eski Cami, Osmanlı Kabristanı ve birçok çeşme…

Ayrıca şehir merkezinde yer alan Arkeoloji müzesi, Denizcilik müzesi, Turunçgil müzesi, Folklor müzesi… diğer önemli noktalar.

 

Sakız Adası Yel Değirmenleri

Merkezden 1,5 kilometre kuzeyde, küçük bir koy içinde yer alan 4 adet yel değirmeni adeta adanın simgesi olmuş. 20.yy başlarında deri ürünlerinin imalat merkezi olarak kullanılmış bu yapılar. Şu anda ise sadece turistlerin fotoğraf çekme alanı olarak kalmış durumda.

Gece görüntüsü de elbette bir başka… Değirmenlerin hemen önünde bir taverna var, bir akşam yemeği için mutlaka şans verilmeli.

 

 

Nerede Kalınır?

Biz 1 gece Karfas’ta Oceania Hotel’de, 4 gece de Vrantados’ta Kyveli Hotel’ de kaldık.

*Oceania Hotel/Karfas; zaten bir gece kalacağımız için pek önemsememiştim ucuz olmasıyd tek tercihim. Gecelik 2 kişi için 50 euro verdik. Gayet temiz, güzel, ferah, kocaman odası olan bir hoteldi. Plaja yürüme mesafesinde olması ayrı bir güzel yanıydı.

*Kyveli Hotel/Vrantados ise; Studio daire ayarladık gecelik 70 euro ancak odayı beğenmeyince bizi aile odasına aktadırlar. Hiçbir fark almadan, 4 kişilik, 2 katlı, havuz manzaralı dairemize yerleştik. Fegoudakis hotels grubuna ait olduğu için hizmet gayet profesyoneldi. Eminim bu grubun diğer otelleri de güzeldir. Web sitesine buradan bakabilirsiniz. Telefondan rezervasyon yaparsanız bookingden daha uygun vereceklerini ilettiler aklınızda olsunJ

-Merkezde birkaç büyük otel var ancak fiyatları oldukça yüksek. Bu tatil için çok bütçe ayırdım derseniz tabi ki liman manzaralı en iyi otelde kalın derim.

Ama az bütçe ile çok yer gezeyim diyorsanız bizim gibi Karfas bence adada konaklamak için en ideal yer. Hem otelleri, hem plajı, hem merkeze yakınlığı hiç düşünmeden kalabilirsiniz.

Vrantados, iyi otellerin olduğu bölge ancak her gün merkeze git gel yapmaya gerek yok. Zaten otellerin kalitesi de Karfas’tan daha iyi değil.

Vrantados Liman

 

Nerede, Ne yenir?

Adadaysanız elbette balık ve deniz ürünleri derim.

Delfina Tavern; Türklerin ilk gittikleri mekan olduğu için bizde gittik tabi ki. Ancak mutlaka gidin diyemem, diğer yerlerden hiçbir artısı da eksisi de yoktu. Levre+kalamar+greeksalat+kabak köfte+ midye ızgara+peynir kızartma+uzo+su+karpuz toplamda 60 euro ödedik. Bunların hepsi iki kişi için çok bizimki ilk gün heyecanı abarttık biraz zaten hepsini de yiyemedik :)

Kahvaltı için yada aperatif yemekler için Remezzo Cafe bar kesin önerilir. Türk kahvaltısı 5 euro idi.

Lagada; aslında bir balıkçı köyü. Ufacık ama çok keyifli. Balık yemek için mutlaka listenize alın bu köyü. Paşas en meşhur olan biz ve gayet memnun ayrıldık. Ama diğer mekanlarda eminim aynı kalitededir.

Camgöz balığı (750 gr.) +kabak kızartma+kalamar+ uzo+salata+meyve+kahve için toplam 68 euro ödedik. Evet biraz fazla ödedik ama hayatımda böyle lezzetli bir balık yemediğimi söylemeliyim. Aşağıdaki ilk resim işte camgöz :)

Yine sahil şeridinde bulunan Cafe Gelato, yukarıda 2. resimdeki değişik waffle ile ünlü. Bizdeki gibi bütün değil de küp küp yapıyorlar hamuru ve meyve koymuyorlar, kıtır kıtır değişik bir tat.

Yunanistan topraklarında olupta Pita yemeden dönmek olmaz elbette. Bizim dürüm dönerin ekmek gibi birşeye sarıldığını ve içine yoğurt konulduğunu düşünün. Her akşam balık yemekten sıkılırsanız Chicken Pita güzel bir alternatif olabilir. Hem de 2 euro ya lezzetli bir yemek yemiş olursunuz.

Eğer eğlenceli bir akşam yemeği isterseniz Vrantadosa gelmeden, deniz kenarında salaş bir mekan var. Mouria Tavern. Lokasyonuna buradan bakabilirsiniz. Biz yer bulamadığımız için gidemedik. Siz bir gece önceden yer ayırtarak gidin. Her Cumartesi gecesi ve Pazar öğlen canlı müzik var.

Mastelo Peyniri adanın meşhur peyniri. Yumuşak, kızartılabilen bir peynir. Uzonun yanında tevsiye edilir. Buradan da bakabilirsiniz.

Çarşının içinde bulunan Reçelci Rena ise adanın en ünlü mekanlarından. Sahibi çatpat Türkçe konuşarak herkese yardımcı olmaya çalışıyor. Merak ettiğiniz reçellerin tadına bakabiliyorsunuz. Biz sakızlı güllü, sakızlı vişneli ve turunçgil reçeli aldık. Yarım kiloluk cam şişede 3 euro. Antepfıstığı, incir, patlıcan denemek istesem de elimin gitmediği çeşitlerden oldu J Yasemin çiçeği reçelinin ise tadı damağımda kladı ancak fiyatı biraz yüksek olduğu için almadan geldim. 200 ml. Şişesi 10 euro. Ayrıca vişne özü ve adaya özgü olan bademsütü nden de mutlaka alın derim.

Uzo ne alalım derseniz; adanın yerli üretim olan uzosunun markası Tetteris Uzo No:5.  Bence diğer uzolardan bir farkı yok ama Sakız adasının anasonlarından yapıldığı için biz bunlardan aldık. İngilizce web sitesi için tıklayabilirsiniz.

Mastica likörü ise yerel tatlardan biri. %24 alkolü ile çarpmaya hazır. Şahsen pek beğenmedim tadını ama deneyin derim. Zira üretimi oldukça zormuş.

Şarap ise adanın diğer önemli üretimi oluyor. Volissos Kefala Çiftliği’ne giderek, tadım yaparak beğendğiniz şarabı alabilirsiniz. Web sitesi için tıklayabilirsiniz.

 

Araç Kiralama Firmaları

Biz aracımızla gittiğimiz için araç kiralamadık ama günlük araç kiraları 35-40 eurodan başlıyor. Aşağıda firmaların bilgilerini paylaşıyorum. Siz araştırabilirsiniz.

http://www.ioniatouristiki.gr/

http://www.chioseconomy.gr/

www.hertz.gr

 

Yardımcı kaynak olarak aşağıdaki dergiyi inceleyebilirsiniz. Çok reklam var ancak mekanlar konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz.

http://www.explorechios.gr/tr/sak%C4%B1z-adas%C4%B1/explorechios-guide-2017

 

Umarım tatil planınıza yardımcı olur bu yazı.

 

İyi tatiller

Merve