default_mobilelogo

Kurşun İzli Şehir...
Balkanlarda, savaşın küllerinden doğan bir ülke: Bosna Hersek.  Bu ülkenin, duygu yüklü ve bir o kadar da güzel bir başkenti var ki o da: SARAYBOSNA.


2013 yılı nüfus sayımına göre üç buçuk milyon nüfusu mevcut. Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ ile çevrili olan ülke, Neum şehrinde Adriyatik deniziyle 21 kilometrelik tek kıyı şerdinde buluşuyor.

 


Bosna Hersek’i tarif etmekte çok zorlandım. Anlayabilmek için Yugoslavya’nın tarihini okudum. Savaşın belgeselini seyrettim. Ama aslında okumakla anlaşılan bir ülke değil. Mutlaka gidip o havayı teneffüs etmeli, Saraybosna sokaklarında yürümelisiniz. Kurşun izleriyle kaplı binaları görmelisiniz. Kurşun izleri silinmemiş, bilerek tutmuşlar. Çünkü, hatırlansın istiyorlar. Ülkelerine gelen ve zamanında onlara yardım etmeyen, çığlıklarını duymayan ülkelerden gelen turistler görsün, görülsün, izler silinmesin istiyorlar.


Bu güzeller güzeli şehirde, sadece kurşun izleri yok. Neredeyse her sokak arasında mezarlık var. Hüzün ve keder üzerine yeniden kurdukları şehirlerinde, hafızaları şok eden bir zaman tüneli var. Sanki, o an orada geçmişi yaşıyorsunuz.
Bosna Savaşı tam üç yıl sürdü. Yüzbin insan yaşamını kaybetti ve iki milyon insan da yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Tüm Dünya’ya çığlıklar yükseliyordu. Yaşanan soykırım bugün bile can acıtıyor…

Saraybosnaya nasıl gidilir?
Türkiye’den Saraybosna’ya direk uçuşlar var. Bosna Hersek, Türkiyeden  ilk iki ay için vize istememektedir. Uçaktan indikten sonra taksi ve otobüsle direk olarak, Miljacka (Milyatska) nehri boyunca, Bosna mimarisini anlatan evleri ve sokakları seyrede seyrede ana yoldan Saraybosna’nın merkezi olan Başçarşı’ya  (Boşnakça: Baščaršija) yaklaşık 30 dakika’da ulaşabiliyorsunuz. Milijacka nehri üzerinde tarihin en önemli olaylarından birinin yaşandığı Latin Köprüsü bulunmaktadır. Latin Köprüsü, Avusturya Arşidük’ü Franz Ferdinand’ın suikaste uğrayıp hayatını kaybettiği ve birinci dünya savaşının sebebi olarak sayılan bu olayın yaşandığı köprüdür.


Otobüs ve taksiye alternatif olarak, şehrin ortasında 22 km uzunluğunda bulunan tramvay hattını kullanabilirsiniz. Ancak, tramvay havalimanının dışında olduğu için önce oraya otobüsle gitmeniz gerekmektedir. Bu tramvay hattı’nın Avrupa’nın en eski tramvay hattı olduğu söylenir. Başlangıç noktası hava limanına yakın bir noktada bulunan otobüs terminali içindedir. Taksiyle şehir merkezine yani Başçarşı’nın olduğu bölüme Bosna Paras’a gidebilirsiniz. Havalianından kalkan otobüs ise kişi başı 5 KM’dir. Tramway ise kişi başı 3.60 KM’dir. Ayrıca, Sarabosnadaki otobüslerden bazıları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin amblemini görebilirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti devlet tarafından hibe olarak verilen otobüsler olduğunu zannediyoruz.

Başçarşı
Başçarşı şehrin merkezi olarak kabul edilmektedir. Başçarşı Osmalı çarşısı olarak 16.yüzyılda kurulmuştur. Savaş esnasında Sırp güçleri tarafından yok edilmek istenen başıca hedeflerden biriydi.  Ana yolda kalan kısmından şehrin dağlarla çevrili bir lokasyonda olduğu çok belli olmaktadır.

Çarşı satılan ürün bazında çok zengindir. Saraybosna’yla özdeşleşmiş herşeyi bulabilirsiniz. Özellikle bakırcılar çarşısında ustalık isteyen ürünler sergilenmektedir. Başçarşı’da yöresel yemekleri bulabileceğiniz bir otantik restaurant var. Fiyatlar çok çok uygun. Bizim en çok beğendiğimiz Cevapçiçi yani ünlü Boşnak Köftesi ve pita böreği. Cevapçiçi, İnegöl köftesine çok benzemektedir,  pide içinde kaymakla servis edilir. Hayatımda ilk kez kaymakla köfteyi bir arada yedim ve tarif etmekte zorlandığım derecede lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Cevapçiçi’nin porsiyonu, şehir merkezinde kişi başı ( içecek dahil ) 12 KM’dir. Ciddi anlamda doyurucudur, muhtemelen yemekten sonra başka birşey yemek istemeyeceksinizdir.


Hemen şu bilgiyi iletelim KM Bosna parasıdır, 1 KM 2 Türk Lirası eder.  Çok sayıda Türkçe bilen var, Bu nedenle Türkçe konuşabilirsiniz.

Hoteller ve Tarihi Mekanlar
Saraybosna’da hoteller çok çeşitlidir. Bütçenizi aşmayacak Hoteller bulabilirsiniz. Sezona göre değiştiği için bir rakam vermek doğru olmaz ama biz Kasım’da gittik ve kişi başı bir gece için 30 KM verdik (kahvaltı dahil). Zaten sezon olarak kışın ve yazın gitmek yerine sonbahar ve ilkbaharda gitmek daha doğru olabilir. Çünkü; kışın hava sıcaklığı -10’lara kadar inerken, yazın 40 dereceye kadar çıkmaktadır.
Hoteller kahvaltı konusunda maalesef sınıfta kaldılar. Kahvaltıyı sevenler, kahvaltısız güne başlayamayanlar hatta Pazar kahvaltısını ayrıca sevenler için Türk restaurantlarını tavsiye ediyoruz. Başçarşı’nın ana yola çıkan kısmında Konyalı Restaurant bulunmaktadır. İçerisinde Türk kahvaltısı servis edilmektedir.


Saraybosna’nın merkezi Başçarşı’da Osmanlı zamanından kalma bir sebil bulunmaktadır. Sebili sağınıza alıp ilerlediğinizde yaklaşık 500 metre sonra Gazi Hüsrev Bey Külliyesi yer almaktadır. Külliye Camii’nin kapısı üstündeki yazılardan Kanunî Sultan Süleyman döneminde (1530-31) inşaa edildiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda, bugün müze olarak tutulan bölümde döneme ait çok önemli eşyalar bulunmaktadır. Bu nedenle, bu bölge, Saraybosna halkı tarafından Türk bölgesi olarak tanımlanmaktadır.


Gazi Hüsrev Bey Külliyesinden ilerlemeye devam ettiğinizde Ferhadiye caddesine çıkıyorsunuz. Cadde’nin merkezinde ‘’İsa’nın Kalbi Katedrali’’ bulunmaktadır. Haftasonları kalabalık olan katedral 1889 yılında inşaa edilmiştir. Bosna savaşı dönemide hasar görmüş ve restore edilmiştir. Saraybosna, üç büyük dini çatısı altında bulundurduğu için  Avrupa’nın kudüsü olarak adlandırılmaktadır. Camiler, Katedraller ve Sinagoglar’a rastlanan şehirde, çoğu ibadethane savaşta hasar görmüş ve bazıları maalesef yıkılmış.


Franjevacka caddesinde ülkenin meşhur biralarının yapıldığı fabrika mevcut. Fabrikanın arka kısmında küçük bir müze ve alışveriş yeri var. Müzede  eski yeni tüm bira malzemelerini ( şişe, fıçı vs ) görebileceğiniz gibi bira yapımında kullanılan aletlerde sergileniyor. Aynı zamanda bu müzeden alışveriş yapınca, fabrikaya ait olan, yolun ilersindeki Pub’ta bir bira bedava içmeniz için size ve yanınızdaki arkadaşlarınıza da bilet veriliyor.


Başçarşı içerisinde, Bosna kahvesi içebileceğiniz birçok mekan mevcuttur. Bunlardan biri de Morica Han’dır. Bosna kahvesi, Türk kahvesine çok benzeyen, közde veya mangalda pişirilen bir kahvedir ve  kulpsuz, ince fincanda servis edilir. Bosna kahvesi yanında ise bir Türk lokumu ikram edilir. Böylelikle, Bosnalıların gözünde Türk kardeşliğinin boyutunu çok daha iyi anlayabiliyorsunuz.


Saraybosna’da yabancılık çekmeyeceğiniz, güzel bir şehirdir. Bunun başlıca sebebi, tarihin izlerini en ince detayına kadar taşıyor olmasıdır. Ayrıca, günümüz Türk markalarının şubelerinin de bulunması, bazen sokaklarda gezerken yurtdışında değil de, Türkiye’de bir şehirde geziyor hissine kapılıyorsunuz. Bu markalar; Ziraat bankası, LC Waikiki, Konyalı restaurant gibi Türk markalarıdır.


Size de bütçe oluşturma konusunda fikir olması açısından harcamalarımızı listeledik: Gezimiz esasındaki fiyatlar (kişi başı);
Otobüs: 5 KM
Akşam yemeği (Bosna köftesi): 13 KM
Kahve: 2.5 KM
Tatlı (tiriliçe): 5 KM  
Müzeler: 15 KM
Tramway: 3.60 KM

Saraybosna hakkında yazmaya devam edeceğiz. Gelecek yazılarımızda çok duygusal iki müzeden bahsedeceğiz, biri Hayat Tüneli ( Tunnel of Life ) ve  diğeri Srebrenitsa Katliamı’nı anlatan müzedir. Aynı zamanda bizler için tarihi bir önemi olan diğer şehri ise Mostar ve Mostar Köprüsü… Saraybosna ve Mostar fotograflarına instagram sayfamdan bakabilirsiniz. 

Instagram : samet_cirpan